Son zamanlarda herkesin dilinde bu yapay zeka meselesi, değil mi? Özellikle yapay zeka ve meslekler konusu açılınca hafif bir tedirginlik hissediyoruz sanki. “Acaba benim işimi de bir robot kapar mı?” diye düşünmeden edemiyoruz. Vallahi ben de düşünüyorum bazen! Gelin şu konuya biraz daha yakından, ama böyle kahve sohbeti tadında bakalım. Ne dersiniz? Bu teknolojik dalga hepimizi bir şekilde etkileyecek gibi duruyor, o yüzden hazırlıklı olmakta fayda var.
Yapay Zeka Dedikleri Ne Ola ki?
Şimdi, yapay zeka deyince aklınıza hemen Terminatör falan gelmesin (umarım gelmez!). Aslında olay, makinelerin insan gibi öğrenmesini, problem çözmesini sağlamak. Basitçe, verileri analiz edip onlardan anlamlı sonuçlar çıkaran akıllı yazılımlar diyebiliriz. Spotify’ın size tam damak tadınıza uygun şarkı önermesi, telefonunuzun kalabalık bir fotoğrafta bile yüzünüzü anında tanıması… İşte bunların hepsi yapay zeka marifeti. Yani aslında hayatımızın tam ortasında, farkında olsak da olmasak da kullanıyoruz. Korkulacak bir canavardan çok, doğru kullanıldığında hayatımızı kolaylaştırabilecek bir araç gibi düşünmek daha doğru sanki.
“Eyvah, İşsiz mi Kalacağız?” – Hangi İşler Daha Çok Risk Altında?
Dürüst olalım, bazı işler gerçekten de otomasyona daha yatkın. Teknolojinin doğası bu, verimliliği artırmak için tekrarlayan görevleri devralıyor. Özellikle sürekli aynı adımları takip ettiğimiz, bol veri girişi gerektiren veya belirli, katı kurallara sıkı sıkıya bağlı işler bu dönüşümden daha çok etkilenebilir. Mesela, basit veri analistliği, bazı standart müşteri hizmetleri görevleri, temel düzeyde metin çevirileri veya raporlamalar… Bunları makineler bizden daha hızlı, daha az maliyetle ve potansiyel olarak daha az hatayla yapabilir hale geliyor.
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı, çalıştığı büyük muhasebe firmasında basit fatura ve fiş girişlerini artık özel bir yapay zeka yazılımı yapıyormuş. Şaşırdık mı? Belki biraz, ama teknolojik gelişmelerin bu yönde olacağı zaten öngörülüyordu.
Yapay Zeka ve Meslekler: Sadece Yok Oluş mu, Dönüşüm mü?
İşte milyon dolarlık soru bu! Evet, kabul edelim, bazı meslek tanımları değişecek, bazıları belki de tamamen ortadan kalkacak. Ama tarih bize şunu öğretmedi mi? Buhar makinesi çıktığında at arabacılarının işi tehlikeye girdi, bilgisayarlar yaygınlaşınca daktilo üreticileri zorlandı… Teknoloji her zaman bazı kapıları kapatırken yepyeni kapılar açar. Bence yapay zeka ve meslekler arasındaki ilişki de tam olarak böyle olacak. Makinelerin (henüz!) pek de iyi yapamadığı, hatta belki de hiç yapamayacağı şeyler var: Gerçek yaratıcılık, derinlemesine eleştirel düşünme, empati kurma, karmaşık ve belirsiz problemleri çözme, ince insan ilişkileri yönetimi… İşte bu alanlarda insan faktörünün değeri azalmak yerine artabilir bile. Belki de yapay zeka bize angarya işleri devredip, daha stratejik, daha yaratıcı, daha “insan” olmamızı gerektiren işlere odaklanma fırsatı sunacak? Ne dersiniz, fazla mı Polyanna’cılık yapıyorum? 🙂
Bilge Adamlar ve Kadınlar Ne Diyor?
Konu bu kadar önemli olunca, sadece kendi kendimize düşünmek yetmez, işin uzmanlarına da bir kulak kabartmak lazım. Mesela, ünlü tarihçi ve yazar Yuval Noah Harari, “21. Yüzyıl İçin 21 Ders” gibi eserlerinde bu teknolojik dönüşümün eşi benzeri görülmemiş hızına dikkat çekiyor ve ömür boyu öğrenmenin, sürekli yeni beceriler edinmenin ve en önemlisi zihinsel esnekliğin hayati önem taşıyacağını söylüyor. Teknoloji dünyasının önemli isimlerinden Kai-Fu Lee gibi uzmanlar ise yapay zekanın özellikle rutin, tekrara dayalı işleri devralacağını, ancak insanlar arası derin etkileşim, şefkat ve yaratıcılık gerektiren mesleklerin (örneğin nitelikli öğretmenlik, psikologluk, sanatçılık, stratejik yöneticilik) değerinin daha da artacağını öngörüyor.
Yani genel kanı, tamamen bir “iş kıyameti” senaryosundan ziyade, büyük bir dönüşüm ve adaptasyon süreci yaşanacağı yönünde.
Peki, Biz Sıradan Ölümlüler Ne Yapacağız?
Panik butonuna basıp “Mahvolduk, hepimiz işsiz kalacağız!” diye bağırmak yerine, durumu sakince anlamaya çalışmak en mantıklısı. Bence atılacak ilk ve en önemli adım meraklı olmak ve öğrenmeye karşı doymak bilmez bir iştah geliştirmek. Kendimize şu soruları sormalıyız: Hangi yeni beceriler gelecekte daha değerli olacak? Kendi yaptığım işte yapay zekayı bir rakip değil de bir yardımcı, bir kaldıraç olarak nasıl kullanabilirim? Belki temel düzeyde veri analizi öğrenmek, belki dijital iletişim becerilerimizi parlatmak, belki de sadece o eşsiz insan dokunuşunu gerektiren konularda (müşteri ilişkileri, takım çalışması, liderlik vb.) kendimizi daha da geliştirmek… Esneklik, uyum sağlama yeteneği ve problem çözme becerisi önümüzdeki yıllarda CV’mizdeki en parlak yıldızlar olabilir. Ben mesela, bu yazıyı hazırlarken bile araştırma yapmak, farklı kaynakları taramak için yapay zeka destekli araçlardan faydalandım ama son tahlilde o kişisel yorumu, o sohbet havasını katmak tamamen bana, yani insana kaldı. 😉
Abi ağzına sağlık valla, tam kahve sohbeti gibi anlatmışsın. Benim de aklımda deli sorular dönüyodu bu yapay zeka işiyle ilgili. Özellikle şu tekrarlayan işler kısmı düşündürdü 🤔 biraz ürkmedim desem yalan olur ama en azından ne olduğunu anladık sayende. Tşkler!
Yazı için teşekkürler, konuyu basitleştirerek anlatmanız güzel olmuş. Tekrarlayan görevlerin otomasyona yatkın olduğu çok doğru bir tespit. Peki ya yaratıcılık gerektiren veya insan ilişkilerine dayalı meslekler? Örneğin psikologlar, öğretmenler, sanatçılar… Bu alanlarda yapay zekanın etkisi ne ölçüde olabilir sizce? Bu konuya da değinilebilir mi ileride?