white and black digital wallpaper white and black digital wallpaper

Algoritmalar Sanat Yaratabilir mi? Yapay Zekanın Yaratıcı Potansiyeli

Geçenlerde sosyal medyada dolaşırken karşıma çıkan bir görsele takılı kaldım. İnanılmaz detaylı, fantastik bir manzaraydı. Altındaki açıklamayı okuyunca küçük bir şok yaşadım: “Bu görsel bir yapay zeka tarafından oluşturuldu.” İşte o an kafamda şimşekler çaktı: Gerçekten algoritmalar sanat yaratabilir mi? Bu yapay zeka yaratıcılığı dediğimiz şey, insanın binlerce yıldır tekeline aldığı o büyülü ‘yaratma’ eyleminin yeni bir formu mu, yoksa sadece çok gelişmiş bir taklit mi? Bu sorular आजकल sıkça aklıma takılıyor, eminim sizin de aklınıza geliyordur.

Sanat Nedir ki Zaten?

İşe en temelden başlayalım mı? Sanat dediğimiz şey tam olarak ne? Bu sorunun cevabı bile yüzyıllardır tartışılıyor. Kimine göre estetik bir haz uyandıran her şey sanat, kimine göre duyguların, düşüncelerin bir ifadesi, kimine göre ise toplumsal bir mesajın aracı. Platon sanatı bir ‘taklidin taklidi’ olarak görürken, Tolstoy sanatın ‘insanlar arasında duygu birliği’ yarattığını söylüyordu. Yani işin içine felsefe girince, tanım biraz muğlaklaşıyor. Eğer sanatın tanımı bu kadar esnekse, bir algoritmanın ürettiği estetik açıdan hoş bir görsel veya kulağa hoş gelen bir melodi neden sanat sayılmasın ki? Belki de biz ‘sanatçı’ kavramını fazla romantikleştiriyoruz, ne dersiniz?

yapay zeka yaratıcılığı - abstract art generation
Photo by Robert Tudor on Unsplash

Algoritmalar Nasıl “Yaratıyor”?

Peki, bu yapay zeka nasıl oluyor da “yaratıyor”? Aslında olay, devasa veri setleri üzerinde eğitilen karmaşık algoritmalara dayanıyor. Düşünün, bir yapay zeka modeline milyonlarca resim, müzik parçası veya metin gösteriyorsunuz. Model, bu verilerdeki desenleri, stilleri, ilişkileri öğreniyor. Sonra siz ona bir komut veriyorsunuz, örneğin “sürrealist bir tarzda, uzayda yüzen bir kedi çiz” gibi. Algoritma, öğrendiği bilgilerden yola çıkarak, istatistiksel olarak en olası ve komutunuza en uygun sonucu üretiyor. Yani aslında sıfırdan, ilahi bir ilhamla yaratmıyor; var olanı analiz edip yeniden birleştiriyor. Ama bir düşününce, insanlar olarak biz de öyle yapmıyor muyuz? Gördüklerimizden, duyduklarımızdan, okuduklarımızdan ilham almıyor muyuz? Benim lisedeki resim derslerimi hatırlıyorum da… Van Gogh’u taklit etmeye çalışırken ortaya çıkan ‘eserler’ pek de özgün sayılmazdı!

Yapay Zeka Yaratıcılığı: Taklit mi, Gerçek mi?

İşte geldik zurnanın zırt dediği yere. Yapay zeka yaratıcılığı gerçek bir yaratıcılık mı, yoksa sadece ustaca bir taklit mi? Bu konuda uzmanlar da ikiye bölünmüş durumda. Bilgisayar bilimci ve bilişsel bilimci Douglas Hofstadter gibi bazıları, gerçek yaratıcılığın bilinç, duygular ve kişisel deneyim gerektirdiğini savunuyor. Ona göre, bir algoritmanın ‘acı çekmeden’ hüzünlü bir şarkı bestelemesi mümkün değil. Yani, yapay zekanın yaptığı şey, teknik olarak etkileyici olsa da, ‘ruh’tan yoksun. Diğer yandan, bazıları ise sonucun önemli olduğunu söylüyor. Eğer bir yapay zeka, insanı derinden etkileyen bir sanat eseri üretebiliyorsa, onun ‘nasıl’ ürettiğinin ne önemi var? Belki de yaratıcılığın tanımını genişletmemiz gerekiyordur?

blue and green light streaks
Photo by bady abbas on Unsplash

Sanatçının Rolü Değişiyor mu?

Yapay zekanın sanatsal üretim sürecine dahil olmasıyla birlikte, sanatçının rolü de yeniden şekilleniyor. Eskiden fırçayı, kalemi veya enstrümanı kullanan sanatçı, şimdi belki de yapay zekaya doğru komutları veren, onun ürettiklerini düzenleyen, bir nevi ‘küratör’ veya ‘orkestra şefi’ haline geliyor. Yapay zeka, sanatçı için yeni bir araç, yeni bir tuval olabilir. Tıpkı fotoğrafçılığın ilk çıktığı zamanlarda ressamların “Sanat öldü!” diye veryansın etmesi gibi, belki de şu an benzer bir dönüm noktasındayız. Ben şahsen bu iş birliğini heyecan verici buluyorum. Düşünsenize, bir yazarın tıkanıp kaldığı noktada yapay zekadan fikir alması veya bir müzisyenin bestesine farklı armoniler denetmesi… Fena mı olur?

Gelecekte Bizi Ne Bekliyor?

Bu teknolojinin geleceği hakkında tahmin yürütmek zor ama oldukça heyecan verici olduğu kesin. Yapay zeka yaratıcılığı geliştikçe, sanatın üretim ve tüketim biçimleri de değişecek. Belki kişiye özel sanat eserleri üreten algoritmalar ortaya çıkacak, belki de insan ve yapay zekanın birlikte yarattığı yepyeni sanat akımları doğacak. Elbette etik tartışmalar da devam edecek: Yapay zekanın ürettiği eserin telif hakkı kime ait olmalı? Algoritma mı, onu eğiten veri seti mi, yoksa komutu veren kullanıcı mı? Bu soruların cevaplarını zamanla bulacağız gibi görünüyor.

yapay zeka yaratıcılığı - futuristic technology interface
Photo by NordWood Themes on Unsplash

Peki Ya Ruh? O İş Ne Olacak?

Tüm bu teknolojik gelişmelerin ortasında, aklıma hep o temel soru takılıyor: Peki ya ruh? Sanatın o tanımlanamayan, tarifi zor, insana özgü olduğu düşünülen ‘ruhu’ ne olacak? Bir algoritma, ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir insanın yaşadığı aşkı, acıyı, sevinci, hayal kırıklığını hissedebilir mi? Bu duyguları hissetmeden ürettiği şey, gerçekten aynı derinliğe sahip olabilir mi? Benim kişisel görüşüm, şu an için yapay zekanın ürettiklerinin teknik bir başarı olduğu, ancak henüz o ‘insani dokunuş’tan yoksun olduğu yönünde. Ama teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki… Kim bilir, belki de birkaç on yıl sonra bu yazdıklarıma güleceğim.

Sonuç olarak, algoritmaların sanat yaratıp yaratamayacağı sorusu, basit bir evet ya da hayır cevabından çok daha karmaşık. Bu, hem teknolojik bir meydan okuma hem de derin bir felsefi tartışma. Yapay zeka yaratıcılığı kavramı, sanatın, sanatçının ve hatta insan olmanın anlamını yeniden düşünmeye itiyor bizi.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Bir makinenin yaptığı resme bakıp duygulanmanız, onu ‘sanat’ olarak kabul etmeniz için yeterli mi?

Paylaş:
  1. Hocam elinize sağlık güzel bi bakış açısı olmuş. Ben de geçenlerde midjourney ile görseller ürettim, çıkan sonuçlar acayip gerçekten ama sanat mı emin olamıyorum işte… Sanki o ‘insan dokunuşu’ eksik gibi geliyor. Belki de Platon’un dediği gibi taklidin taklidi olayıdır bu, kim bilir 🤔 Teşekkürler yazı için.

  2. valla çok kafa karıştırıcı bi konu bu yaa. sanatın tanımı zaten muğlakken bide işin içine yapay zeka girince iyice çorba oldu 😀 acaba ileride yapay zekanın yaptığı resimler müzelerde sergilenir mi sizce??

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir